Cemil Barlas
Memduh Şevket Esendal'ın Ölümü
Geçen hafta Türk sanat âlemi kadar politika âlemi de büyük kayba uğradı. Memduh Şevket Esendal bu dünyadan gitti. Türk edebiyatına ayrı bir üslup getirmesinden bahsedecek değiliz: o bizim ihtisasımızın dışındadır. Sulu boya resim yapardı, bundan bahsetmek sanat münekkidlerine aittir. Şark musikisindeki bestelerinin güzelliğini bundan anlayanlar söylemektedir. Benim bildiğim bir şey varsa Esendal'ın Türk güzel sanatları tarihinin muhtelif kısımlarında şimdiden yeri olduğudur.
Kendisi sanatkâr olduğu kadar zanaatkârdı da. Dolma kalem tamirini onun kadar bu memlekette beceren var mıydı bilmiyorum; sigara yakarken çakmağınızda bir aksama görse; alır, mahir parmaklarıyla tamir ederdi. O, bir tüfek namlusunun veya top gövdesinin yapılmasından bahsederken mühendisler onu teknik üniversitede okumuş sanırlardı.
Hiçbir mektepten diplomalı olmayan Fars edebiyatı kadar Rus edebiyatına dair, tıpkı Fuzuli ve Nefi'den bahseder gibi vukufla konuşur; garptaki iktisadi hareketlerden, memleketimizdeki loncalar hakkındaki bilgisi kadar derin malumat verirdi. İhtilâl içinde büyüyüp harp içinde yaşayan inkılâplar devresinde ölen Esendal'ın, kendisini nasıl yetiştirdiği, okumaya, öğrenmeye nasıl fırsat bulduğu şaşılacak bir şeydir. Fakat ben bunlardan bahsetmek istemiyorum. Ben politikacı Memduh Şevket'ten bahsetmek istiyorum. Kendisini ilk defa 1929 yılında görmüştüm. Aradan yıllar geçti. C.H.P. Genel Sekreteri oldu. O vakit milletvekili seçildiğim için ziyaret ettim. Bu andan itibaren yakından tanıdım, siyasi hayatımda her hususta hocam oldu.
Tek parti zamanı idi. Yalnız C.H.Partisine mensup olan Büyük Millet Meclisinin gençleşmesini istiyordu. İlk hamlede 60-70 genci meclisi soktu. Arzusu meclisin daha da gençleşmesi idi.
|