Remzi Inanç

Lisede okuyan çocuguma, geçen yil ögretmeni, M. Sevket Esendal'in öykülerini 'topluca degerlendirme' ödevini vermisti. Ustanin iki kitapta toplanan öykülerini yillar sonra bir daha okumak firsatini bulmustum. Nasil sevindim... Böyle bir edebiyat ögretmeni oldugu için de kizimi kutlamistim.

Yine geçen yil iyi bir rastlantiyla, Adam Yayinlarindan çikan V. Suksin'in 'Yasamak Tutkusu' adli öykü kitabi da bana Esendal'i animsatmis, günlerce düsündürmüstü. Dünyanin her yaninda akrabalari olan insanlar gibi sevinmistim. Esendal yasiyor, dedim. Çehov da yasiyordu. F. Celâl, S. Ali, Sait Faik de... Orhan Kemal de...

Kisileri toplumun küçük insanlarindan olusan yüzden çok kisa öykünün usta yaraticisi Esendal'in Somut eliyle gündeme gelmesi, beni daha da sevindirdi. Sanirim 100. dogum yildönümünde anilan ilk edebiyatçimiz oluyor Esendal.

Bu düsünceyi tasiyan, yani toplumu degistirmeyi amaçlayan bir yazar, zengin insan gözlemlerini ve usta anlatim gücünü ancak dogru ve yalin bir dile dayanarak degerlendirebilirdi. Esendal'in basarisi buradadir. Alabildigine sade ve açik bir anlatimi yeglemesinin nedeni de budur bizce. Türkçeye gösterdigi özen, ustamizin üzerinde durulmasi gereken önemli bir niteligidir. Saygiyla, sevgiyle aniyorum.

1983

 

 

 

hayat öyküsü roman ve öyküleri siyasi hayati mşe fotoğrafları hakkinda yazilanlar webmaster