Rüştü Kutman
İki Büyük Kaybımız
Türk milleti geçen hafta, iki büyük evlâdını kaybetti. Birisi ömrünü, şerefini milletçe paylaştığımız ordu'da, diğeri itibarını yine milletçe paylaştığımız dış memleketlerde Elçi olarak, Mecliste Milletvekili olarak geçirdi.
Orgeneral Muzaffer Tuğsavul, iyi bir kumandandı, Ordu içinde saygı ve sevgisi büyüktü, Vatan kurtuluşunda siperlerde göğsü düşman mermilerine hedef olmuştu, Türk ordusunun modernleşme seferberliğinde Genel Kurmay as başkanı olarak büyük vazifeler görmüştü. 4 aydan beri İzmir'de Vali olarak, ordu dışı memlekete hizmet etmek aşkını gidermeye çalışıyordu. Ne yazık ki, genç ve dinç bir yaşta ecel ona kıydı ve milletinden uzaklaştırdı.
Memduh Şevket Esendal, Elçi olarak, Milletvekili olarak memlekete büyük hizmetleri dokunmuş bir adamdır. Bizce onun daha büyüklüğü resmi etiketi dışında, bugün türedi kahramanların ihtira beratı almak için didindiği Demokrasya anlayışındadır.
Esendal, daha "Demokrasi" kelimesi Türkçeye ısınmadan ona ısınmış ve milletine ısındırmak için arkadaşları arasında fikir mücadelesine girmiş daha yerinde ifadesiyle tohumlarını atmış, filizlerini beslemiş bir adamdı.
Memduh Şevket, her şeyin üstünde insan haysiyetine saygı duyardı. Onun nazarında bir hizmetçi kadınla bir hanımefendi arasında fark yoktu. Resmi etiketin düşmanı kesilirdi. Tevazu hissi, siyaset kürsülerine tırmananlar için örnek sayılabilecek kadar kudretliydi. İnsandı, insani düşüncelerini, memleketin sosyal yaralarını, Türk edebiyatının süsü olan hikâyeciklerinde yudum yudum okuyucularına sunardı.
Defalarca yapılan hükümet reisliği teklifini ince, hassas kelimelerle örgülü cümlelerle reddetmişti.
|