Yenilik Dergisi

İki Büyük Hikâyeciyi Anış

Yenilik geçen yıl Haziran sayısını büyük hikâyecimiz Memduh Şevket Esendal'a ayırmak için hazırlanıyordu. Yazıları dizgiye vermeye kalmadan Sait Faik'in ölüm haberi ile çarpıldık. O sayı kendiliğinden Sait Faik'e ayrıldı. Sait Faik'ten "Ölen İyi Hikâyeci" için yazı istemeyi bile düşünmüştük. Onun ölümü üzerine Yenilik çevresindeki bütün arkadaşlarının, acı-tatlı hatıralarını yazmak zorunda kalacakları nasıl hatırımıza gelebilirdi.

Bu yıl, geçen yıl yapamadığımız bu görevi, her iki hikâyecimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğilerek yerine getirmek istiyoruz.

Memduh Şevket Esendal ile Sait Faik Abasıyanık'ın gerek hikâye tarzları, gerekse yaşayışları arasında bir benzerlik yoktur. Birisi mazbut bir aile reisi olmuş, siyasi hayata atılmış, birçok şerefli hizmetlerde bulunmuş, öbürü, bütün ömrü boyunca çevresindekilerin müsbet diyeceği bir işi olmamasının ızdırabını duyarak, avâre bir hayat sürmüştür. Memduh Şevket Esendal'ın hikâyeleri ne derece hesaplı, ölçülü ve derli toplu ise Sait Faik'in hikâyeleri o derece hesaba kitaba gelmez, ölçü tanımaz, dağınıktırlar. Ama her ikisinde ortak bir taraf vardır: O da soylu sanatçılar elinden çıktıklarını daha ilk satırlarında açığa vurmalarıdır. Her iki hikâyecinin eserinde de insan vardır. Bu, kolay edebiyatın yapmacık, kukla insanı değildir. Bu ancak büyük sanatçıların, yaratma gücüne sahip sanatçıların nesilden nesile yaşaması devam edecek ölümsüz insanıdır.

 

 

 

 

İki büyük hikâyecimiz de sanat anlayışlarındaki farklılığa rağmen, sanatı kendilerine dert ediş ve sanatlarını hiçbir zaman menfaatlerine alet etmeyişleriyle yine birleşmektedirler. İkisinin de söylenecek sözleri, bir bildirileri vardır. Sanatları üzerinde titreyen, bu iki iyi insan, bir gün bile sanatlarıyla mağrur olmak yolunda görülmemişler, en güzel, en erişilmez eserlerini verdikleri anlarda dahi, bir çocuk safiyeti ve utangaçlığından kurtulamamışlar - ama oyun yapmayarak, gerçekten kurtulamamışlar -, kendilerine hayranlıkla bakan gözlerdeki şaşkınlığı, sanat çalışmaları bir arının balını yapışındaki tabiilik içinde akıp gittiği için bir türlü anlayamamışlardır.

Onların, bir ömür pahasına bize bıraktıkları eserlerin, yalnız dar çevrelerin değil milletimizin ve bütün milletlerin uyanık okurlarının istifadesine sunmanın yollarını aramalıyız.

 

 

 

 

hayat öyküsü roman ve öyküleri siyasi hayati mşe fotoğrafları hakkinda yazilanlar webmaster