İsmet Barlok
Soru: 21- Hazırladığınız eserleriniz var mı? Anılarınızı tutuyor musunuz, bunları neşredecek misiniz?
Cevap: 21-Yalnız basılmış, basılmamış, pek çok hikâyelerim var. Hazır hikâyelerimi elliye tamamlarsam, iki kitap olur. Hatıralarımı yazdım. Ama onlar ben öldükten otuz sene sonra neşredilecektir. Öyle vasiyet edeceğim çocuklarıma; eğlencelidir ama benim hatıralarım.
(Varlık: M.Ş.E. ile konuşma 1952)
Soru: 22- Hangi tip yazılardan hoşlanırsınız?
Cevap: 22- Ben, insanlara yaşama için ümit; kuvvet ve neş'e veren yazılardan hoşlanırım. İnsanları yuğunmuş mutfak paçavrasına çeviren ve yeise düşüren yazılardan hoşlanmam.
Soru: 23: Yirmibeş yıl önce yazdığınız hikâyelerdeki dil arılığı, deyiş sadeliği, akıcılık bugünkü yeni akımın ayarında, hattâ bazı eskiye bağlı yazarların üstünde denebilir, bu hususta fikriniz nedir, öğrenebilir miyim?
Cevap: 23-…. O benim marifetsizliğimden.. Edebiyatı bilmediğimden. Bilsem, öyle düpedüz yazar mıyım hiç? Köyle bir şeyi söylerken dikine, olduğu gibi söyler… Neden? Süslemesini bilmez, benzetmesini bilmez, anlatmasını bilmez de ondan… Marifetli insanlar öyle yapmazlar. Sözlerine, yazılarına marifetlerini sokarlar.
Soru: 24- İstediğimiz gibi insanlar yaratabilir; onları değiştirebilir miyiz?
Cevap: 24- İstediğimiz gibi insanlar yaratmak da, elimizde değil ki..
(Ayaşlı ve Kiracıları: S.232)
(Varlık Dergisi: M.Ş.E. ile konuşma 1952)
|